Bir varmış, bir yokmuş… Küçük bir köyde, annesiyle birlikte yaşayan çok tatlı bir kız varmış. O kadar sevimliymiş ki, onu gören herkes hemen onu severmiş. Büyükannesi de torununu çok severmiş. Ona kırmızı bir başlık dikmiş ve bu başlık küçük kıza o kadar yakışmış ki, herkes ona “Kırmızı Başlıklı Kız” demeye başlamış.
Bir gün annesi, “Sevgili Kırmızı Başlıklı Kız, büyükannen hasta ve çok yorgun. Ona bir sepet dolusu taze ekmek ve meyve götürmelisin. Ormana dikkat et ve sakın yoldan ayrılma!” diye tembihlemiş.
Kırmızı Başlıklı Kız, annesinin sözünü dinleyerek büyükannesine gitmek için yola koyulmuş. Ancak ormanda yürürken, büyük ve kurnaz bir kurtla karşılaşmış. Kurt gülümseyerek sormuş:
“Merhaba küçük kız, nereye gidiyorsun?”
Kırmızı Başlıklı Kız, hiç şüphelenmeden cevap vermiş:
“Büyükannemin yanına gidiyorum. Hasta olduğu için ona ekmek ve meyve götürüyorum.”
Kurnaz kurt, büyükannenin evini öğrenince sinsice gülümsemiş ve şöyle demiş:
“Ama büyükannen çok uzakta yaşıyor. Şu güzel çiçekleri toplamaya ne dersin? Büyükannen onları çok sever.”
Kırmızı Başlıklı Kız, bu fikri çok beğenmiş ve hemen yoldan ayrılarak çiçek toplamaya başlamış. Fakat farkında olmadan yolunu kaybetmiş.
Bu sırada kurt, büyükannenin evine ondan önce varmış. Kapıyı çalmış ve ince bir sesle, “Büyükanne, ben geldim!” demiş.
Yaşlı büyükanne, kapıyı açar açmaz kurt onu yutmuş ve hemen büyükannenin geceliğini giyerek yatağa yatmış. Sonra Kırmızı Başlıklı Kız’ı beklemeye başlamış.
Bir süre sonra Kırmızı Başlıklı Kız kapıya gelmiş ve içeri girmiş. Büyükannesinin yatağında garip bir şeyler olduğunu fark etmiş.
“Büyükanne, kulakların neden bu kadar büyük?” diye sormuş.
“Ki seni daha iyi duyayım diye!” diye cevap vermiş kurt.
“Büyükanne, gözlerin neden bu kadar büyük?”
“Ki seni daha iyi göreyim diye!”
“Büyükanne, ellerin neden bu kadar büyük?”
“Ki seni daha iyi yakalayayım diye!”
“Büyükanne, ağzın neden bu kadar büyük?”
“Ki seni daha iyi yiyebileyim diye!”
Bunu söylemesiyle birlikte kurt yataktan fırlamış ve küçük kızı da yutmuş!
Tam o sırada, ormandan geçen bir avcı, büyükannenin evinden gelen garip sesleri duymuş. Kapıyı açıp içeri girdiğinde, büyükannenin yatağında kocaman göbekli bir kurt yatıyormuş. Avcı hemen baltasını kaldırıp kurdu etkisiz hale getirmiş. Sonra kurdun karnını dikkatlice açmış ve içinden Kırmızı Başlıklı Kız ile büyükannesini sağ salim çıkarmış.
Kırmızı Başlıklı Kız çok korkmuştu ama büyükannesini kurtardığı için çok mutluydu. Büyükannesi de ona sıkıca sarıldı ve şöyle dedi:
“Sevgili torunum, bir daha yoldan ayrılma ve annene söz ver.”
Kırmızı Başlıklı Kız o günden sonra her zaman dikkatli olmuş ve ormanda asla yabancılarla konuşmamış.
Ve böylece, ormanda herkes yeniden huzur içinde yaşamaya devam etmiş.
SON
