Güneş, küçük kasabanın üzerini altın gibi parlatırken, pencereden içeri süzülen ışık Hakan’ın yüzüne vuruyordu. Hakan gözlerini açtı, esnedi ve yataktan kalktı. Ancak odanın diğer köşesinde, küçük kardeşi Elif hala uyuyordu. Bugün çok özel bir gündü, çünkü Elif ilk kez okula gidecekti!
Hakan, heyecanla Elif’in yanına gitti ve hafifçe omzuna dokundu. “Uyan Elif! Bugün büyük gün!” dedi neşeyle.
Elif gözlerini ovuşturdu, ardından hatırlayınca heyecanlandı. “Gerçekten mi? Bugün mü başlıyorum?” diye sordu.
Hakan gülerek başını salladı. “Evet! Hadi kahvaltıya gidelim, sonra çantamızı hazırlayalım.”
Okula Hazırlık
Mutfağa indiklerinde, anneleri onlara gülümsedi. Masada sıcacık ekmekler, peynir, zeytin ve mis gibi kokan çay vardı. Elif biraz gergin görünüyordu. “Anne, okul nasıl bir yer? Ya kimse benimle oynamazsa?” diye sordu endişeyle.
Annesi gülümseyerek saçlarını okşadı. “Okul harika bir yer, Elif’ciğim. Yeni şeyler öğrenecek, arkadaşlar edineceksin. Hem ağabeyin de orada, seni yalnız bırakmaz.”
Elif biraz rahatlamış gibi hissetti ama yine de içinde bir heyecan vardı. Kahvaltıdan sonra annesi ona en sevdiği kırmızı çantasını verdi. Çantanın içinde defterler, renkli kalemler ve bir beslenme çantası vardı. Hakan da çantasını aldı ve birlikte okula gitmek için hazırlandılar.
Babaları onları okulun kapısına kadar götürdü. Okulun bahçesinde birçok çocuk vardı. Bazıları koşturuyor, bazıları birbirine sarılıp hasret gideriyordu.
Elif çekingen bir şekilde Hakan’ın elini tuttu. “Hakan, benimle sınıfa kadar gelir misin?” diye sordu.
Hakan gülümseyerek başını salladı. “Tabii ki! Seni öğretmenine götüreceğim.”
Okul Bahçesi ve Yeni Arkadaşlar
Tam o sırada, Elif’in öğretmeni yanlarına geldi. Gülümseyerek Elif’e eğildi. “Merhaba Elif, seni sınıfımıza davet ediyorum. Bak, içeride birçok arkadaşın var,” dedi.
Elif öğretmenin sıcak sesini duyunca biraz daha rahatladı ama yine de Hakan’ın elini bırakmak istemiyordu. Bahçeye baktığında bir grup çocuğun ip atladığını gördü. Hakan ona cesaret vermek için, “Bak Elif, belki sen de onlarla oynarsın!” dedi.
Tam o anda, bir kız çocuğu Elif’in yanına geldi. “Merhaba! Ben Zeynep. Sen de bizimle oynar mısın?” diye sordu.
Elif gözleri parlayarak, “Tabii ki!” dedi. Hakan kardeşinin artık güvende olduğunu görünce, “Tamam Elif, ben de kendi sınıfıma gidiyorum. Sonra görüşürüz!” diyerek vedalaştı.
İlk Ders ve Yeni Macera
Elif sınıfa girdiğinde, öğretmeni ona yerini gösterdi. Sırasına oturduğunda yanındaki çocuk gülümseyerek, “Merhaba, ben Ali,” dedi.
Öğretmen tahtaya büyük harflerle “Okulda İlk Günümüz” yazdı ve çocuklara, “Hadi bakalım, herkes kendini tanıtsın,” dedi.
Elif biraz çekinerek ayağa kalktı. “Benim adım Elif. Okula yeni başladım ve çok heyecanlıyım,” dedi.
Öğretmen alkışladı. “Harika Elif! Hepimiz burada yeni şeyler öğreneceğiz ve birbirimize destek olacağız,” dedi.
Dersler başladı ve Elif çok eğlendi. Harfleri öğrendiler, renkli kalemlerle resim yaptılar. Sonra zil çaldı ve teneffüse çıktılar.
Okulun Bahçesinde Eğlence
Elif dışarı çıktığında bahçede oynayan çocukları gördü. Zeynep hemen yanına gelip, “Gel, kaydıraktan kayalım!” dedi.
Elif ilk başta biraz çekinse de sonra cesaretini topladı. Birlikte kaydıraktan kaydılar, ip atladılar ve saklambaç oynadılar.
Teneffüs bitince öğretmenleri onlara bir hikâye okudu. Hikâyede küçük bir kuşun cesaretini toplayarak uçmayı öğrendiği anlatılıyordu. Elif kendini o küçük kuş gibi hissetti.
Okulun Sonu ve Mutlu Dönüş
Günün sonunda, anneleri onları okuldan almak için geldi. Elif koşarak annesine sarıldı. “Anne! Okul harika bir yer! Yeni arkadaşlarım oldu, oyun oynadık ve çok şey öğrendik!” diye heyecanla anlattı.
Hakan gülümseyerek kardeşine baktı. “Biliyordum! Okul harika bir yer ve senin de çok seveceğini biliyordum,” dedi.
Elif o gece yatağına yatarken çok mutluydu. İlk gününü düşündü ve yeni arkadaşlarını hatırladı. İçinden, “Okul gerçekten harika bir yer!” diye geçirdi ve huzur içinde uykuya daldı.
Böylece Hakan ve Elif, okul maceralarına birlikte başlamış ve her gün yeni şeyler öğrenerek, dostluklar kurarak büyümeye devam etmişler.
SON